Gelecek yıllarda okuma yazma bilen her insanın zorunlu gereksinimi haline gelerek daktiloların da yerini alacağı kesin olan bilgisayarlar, ülkemizde genellikle ilkel yöntemlerle kullanılmakta; onparmakla, klâvyeye bakmadan yazma ve kullanma yönteminin yaygınlaşmaması nedeniyle, özellikle yazı işlerindeki zaman ve emek israfı büyük oranlarda bulunmaktadır.

8-10 sayfalık bir raporun 1-2 parmakla bilinçsiz olarak yazılması ile onparmakla klâvyeye bakmadan yazılması arasında 4-5 katı bulan verim farkı genellikle gözardı edilmekte ve düşünülmemekte, hattâ bilinmemektedir.

Ülkemizde bilgisayarların bilinçsiz kullanılmasının ve onparmakla kullanım yönteminin yaygınlaşmamasının baş etkeni, bilgisayarlarda Türk dilinin özelliklerine ve Türk Standardına uymayan klâvyelerin sorumsuzca yayılması; bunun da nedeni, bilinçsizlik ve kuralların uygulanmamasıdır. Gümrük kanunları; sadece mekanik, elektrikli ve elektronik daktilo klâvyelerinin değil, her türlü alfanümerik klâvyelerin de Standart Türk Kodu’na uymasını zorunlu kıldığı halde, bilgisayar klâvyeleri bu hükümden muafmış gibi (yorum hatalarıyla) mevzuat ihlâl edilmektedir.

Türk dilinin özelliklerine göre onparmakla-bakmadan klâvye kullanma yöntemi için çok verimli bir Standart Türk Klâvyesi 1955 yılından beri resmen varolduğu halde, İngiliz dili için 130 yıl önce (Onparmak yönteminin bilinmediği çağlarda) belirlenen (ve Türkçedeki binlerce sözcüğün yazılmasına olanak vermeyen) “Amerikan Standard Code for Information Interchange (ASCII)” klâvyeyi Dünya standardı zanneden ve buna eklenen, Türkçeye has 7 harfin, en kullanışsız yerlere bilinçsizce yerleştirilmesiyle oluşturulmuş klâvyeyi de Q Türkçe standardı olarak kabullenen kullanıcıların bu hususta bilinçsiz oluşları, bilgisayar kullanımındaki verimsizliğin en büyük etkeni olmaktadır.

Klâvyelerin oluşturulmasında bir Dünya standardı yoktur ve değişik dilleri konuşan toplumların ses, hece ve harf ayrıcalıkları varoldukça Dünyanın tek bir standardı olamaz da. Örneğin, Türkçedeki “ç, ğ, ı, İ, ö, ş, ü” harfleri, başta İngilizce olmak üzere birçok dillerin alfabelerinde yoktur. Cyril ve Arap abeceleri, Çin ve Japon harfleri ise bambaşka karakterlerdir. Bunları Dünya standardı olarak birleştirmek bugün için hiç düşünülemediği gibi, değişik dillerdeki seslerinin ve harflerinin çoğunun aynı olduğu Lâtin alfabesini müştereken kullanan İngiliz, Fransız ve Alman klâvyelerinde de ”é, è, ê, ç, ö, ü, β” gibi ayrıcalıklar için bu ülkelerde kendi dillerinin özelliklerine göre düzenlenmiş farklı klâv¬yeler kullanılmaktadır. Özet olarak klâvyelerde tek bir Dünya standardı yoktur ve olması gerekmemektedir.

Ülkemizde 1950’li yıllarda klâvyeyi Türk dili özelliklerine uygun olarak Bilimsel Yöntemlerle Standartlaştırma çalışmaları, yapıcı bir ruhla (1928’de Atatürk’ün yaptığı harf devriminin bilimsel yönü örnek alınarak) geliştirilmiş ve Türkçedeki harflerin kullanılma oranları, sesli-sessiz ilişkileri, hece ve sözcük yapıları, eklentilerin uyum kurallarıyla, parmakların kuvvet, yetenek ve işlekliklerine göre en verimli çalışabilecekleri yerlere harflerin yerleştirildiği, üzerinde çalışanların Dünya şampiyonu bile olabilecekleri (oldukları), rekorlar kırabilecekleri (kırdıkları) Standart Türk Klâvyesi, 20 Ekim 1955 tarihinde, önce “Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi” tarafından, sonra “Devlet Malzeme Ofisi” ve “Türk Standardları Enstitüsü” tarafından resmen kabul edilmiş; bu arada Gümrükler Kanununa da standarda uymayan klâvyelerin ithalini yasaklayan madde eklenmiş; daha sonra ülkeye bilgisayar ithalâtının başlamasıyla da, sadece mekanik, elektrikli ve elektronik daktilolar için değil, bilgisayarlar için de “TS 2117 – UDK 681.6.065” kodu ve “İki Elle Kullanılan Alfanümerik Klâvyelerin Temel Düzeni” başlığı ile (bugün “F Türkçe” diye bilinen klâvye olarak) tescil edilmiş bulunmaktadır. Fakat bu hükümlerin bilgisayar klâvyeleri için de uygulanması genellikle ihmal edilmektedir.

Dünyanın en çok konuşulan dili İngilizce olduğu için bilgisayar satışlarında da başta gelen İngiliz klâvyesi, Amerikan ve İngiliz firmalarının bile; gerek donanım, gerekse yazılım bakımından ürettikleri tek klâvye değildir. Üretici firmalar, dil ayrıcalıklarını gözönüne alarak, istenen her türde klâvye ile donanım ve yazılımlar üretip satmaktadırlar; yeter ki ithalâtçı, yerli üretici ve kullanıcı, klâvye konusunda bilinçli olsun ve kendi dilinin klâvyesini istesin. (Satıcı firmaların ürettikleri çeşitli klâvyeler arasında Standart Türk Klâvyesi, Microsoft firmasının DOS yazılımlarının TS5881 kod “F440” standardı ile; Windows işletim sistemlerinde de mevcut olan Türkçe Fklâvye seçeneğini yükledikten sonra sadece “Shift Alt” tuşlarına aynı anda basmakla kullanıma hazır bulunmakta; Linux işletim sistemlerinde de aynı şekilde “Türkçe F” klâvye seçeneğinin sisteme yüklenmesi ile ve Apple firmasının “Macintosh” bilgisayarlarında da hem yazılım hem de donanım olarak tamamı Türk Standardları Enstitüsü Klâvyesine uyumlu ve kullanıma hazır bulunmakta; Elektronik posta işlemlerinde ise kod tablosu “ISO 8859 table 9” kod’a ayarlanarak –karşı taraf da bilinçli ise- iletişim ve karakterlerin doğru görüntülenmesinde hiçbir sorun olmadan sağlanabilmektedir.)

KAYNAK :
DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORU (KLÂVYE BÖLÜMÜ)
SEKİZİNCİ 5 YILLIK KALKINMA PLÂNI: 2001-2005